ABSTRACT
This article examines Turkey’s Balkan policy in 2000s within the framework of cultural diplomacy and soft power. Turkey followed a security-oriented policy due to the conflicting dynamics of the region in 1990s while it chose a cultural diplomacy based soft power diplomacy due to the relative stability in the region in 2000s. In this context, the main research question of this paper was determined to be “what is the changing aspect of Turkey’s Balkan policy in 2000s?” The fundamental argument within the framework of this question is that Turkey’s Balkan policy during the AK Party reign is that the country mainly followed a strategy to increase cultural-social effectiveness in the region through a soft power policy on the basis of the publiccultural diplomacy. In this framework, the other two arguments of the study are as follows: Firstly, Turkey opted to develop its relations with the Balkans on the societal and cultural levels. The reason is the historical and cultural ties are the most significant ties of Turkey with the region. Turkey desired to revive these ties through cultural diplomacy. Secondly, Turkey followed a policy of being a soft power in the region. Therefore, Turkey opted to implement the instruments of the public and cultural diplomacy. The Yunus Emre Institute, TİKA, TRT and Anatolian Agency were introduced in 2000s as the instruments that generate the soft power of Turkey in the region.
ÖZ
Bu makalede 2000’lerdeki Türkiye’nin Balkan politikası, kültür diplomasisi ve yumuşak güç çerçevesinde irdelenmiştir. 1990’larda bölgenin çatışmacı dinamikleri nedeniyle güvenlik odaklı politika izleyen Türkiye, 2000’lerde bölgenin göreli istikrarlı olması nedeniyle kültürel diplomasi temelli yumuşak güç odaklı politika izlemiştir. Bu bağlamda bu makalenin temel araştırma sorusu, 2000’lerde Türkiye’nin Balkan politikasının değişen yönü nedir? olarak belirlenmiştir. Bu soru çerçevesinde araştırmanın temel argümanı, AK Parti dönemi Türkiye’nin Balkan politikası, ağırlıklı olarak kamu-kültür diplomasisi temelinde yumuşak güç politikası izlenerek bölgede kültüreltoplumsal etkinliği artırma stratejisinin izlendiğidir. Bu çerçevede araştırmanın diğer iki argümanı ise şöyle devam etmektedir: Birincisi, Türkiye bu dönemde Balkanlarla ilişkilerini toplumsal ve kültürel düzeyde geliştirme politikasını tercih etmiştir. Çünkü Türkiye’nin bölgeyle en önemli bağlantısını tarihsel ve kültürel bağlar oluşturmaktadır. Türkiye, kültür diplomasisi ile bu bağları tekrar canlandırmak istemiştir. İkincisi, Türkiye, bölgede yumuşak güç olma politikası izlemiştir. Bunun için Türkiye, kamu ve kültür diplomasisinin araçlarını uygulamayı tercih etmiştir. Yunus Emre Enstitüsü, TİKA, TRT ve Anadolu Ajansı bölgede Türkiye’nin yumuşak gücünü üreten enstrümanları olarak 2000’lerde devreye girmiştir.
http://www.karam.org.tr/Makaleler/416809188_14-Muharrem%20EK%C5%9E%C4%B0.pdf
.